24 Kasım 2010 Çarşamba

in many ways

Dil öğrenirken "Ben erkek değilim, ben kadınım" cümlesini kurduğum bir noktaya geliyorum ya, böyle önce içimden bi "allllaaaaaaaa, noluyo lan napıyosun sen" diyorum. Sonra etrafa bi iki saniye boş gözlerle bakıp çalışmalarıma dönüyorum. "Sen kadın değilsin, sen erkeksin". Bu cümleyi kullanmak için sabırsızlanıyorum mesela, yani bir gün herkese lazım olur bu. Sonra geçen gün bana "Boşuna öğrenme, İskandinav ülkelerinde İngilizce konuşuyolar" dendi. Eee? Meraklısıyım sanki kremli balıkçıların muhabbetine. Hayatımın yarısından fazlasını kendimle konuşarak geçiren bir insan olarak.. İnsan kendisiyle konuşur da, İngilizce olarak basın toplantıları, ödül konuşmaları, röportajlar yapmaz bence, yapmamalı. En fenası da öldükten sonra yapılacak biyografik belgeselimsi filmde ölen ben'in arkasından neler söyliyceklerini düşünüp bunları yine İngilizce olarak canlandırmak. Kafan çok güzelmiş, güle güle kullan. Hem belki İsveç edebiyatının güzide eserlerini orjinal dilinde okumak istiyorum ben. Hiç.

1 yorum:

  1. Nee zamandır ispanyolca öğreniyorum hala ispanyolca rüya göremedim ona yanarım

    YanıtlaSil